Herkese merhaba dostlar bugün blog yazımızda herkesin diline dolanan efsanevi bir tadı olan Alman menşeili Alman fındıklı çikolatasından ve markasından bahsedeceğiz . Bu yazı keyfe keder bir yazıdır sadece ilginç olduğu için paylaşmak istedim .

Çoğunuzun da bildiği üzere Almanya’da yaşayan akrabalarınızın her tatilde getirmiş olduğu klasikleşmiş , millileşmiş bir fındıklı çikolata vardır . Bunun hikayesini çocukluğumdan beri ben bile merak etmişimdir .

Peki bu Alman çikolatası  hikayesi ne ?

Tarihi

İki kaldıraç kolundan oluşan ilk fındıkkıran, eski zamanlarda zaten mevcuttu. Aristoteles onu icat etmekle tanınır. M.Ö. 300 yıllarına ait oldukça dekoratif bir bronz model. Taranto yakınlarındaki bir mezarda bulundu. Böyle bir aleti olmayan alt sınıflar ya taş, çekiç ya da dişlerini kullandılar. Leonardo da Vinci’nin de bir fındıkkıran cihazı üzerinde çalıştığı söyleniyor. Her durumda, ahşap figürleri çevirmek için bir torna tezgahı geliştirdi. 16. yüzyılın başında figüratif fındıkkıranlara dair kanıtlar vardı. İngiltere Kralı VIII. Henry ikinci karısını verdianne Boleyn karmaşık bir şekilde oyulmuş bir kraker. Jacob Grimm, bu bağlamda fındıkkıran figürlerinin putlardan ev ruhlarını yatıştırmak için evrimleştiğini anlatıyor.

Süslü fındıkkıran figürlerinin altın çağı, ilk kez Val Gardena ve Oberammergau’da oyuldukları 18. yüzyıla kadar uzanıyor. XIX. yüzyılda başladı. Güney Tirol’de Bavyera oryantal figürlerinde çoğunlukla insanlardan komik tipler yapıldı. 1735’ten itibaren ahşap fındıkkıranlar Pazar günü Thüringen’deki Sonneberg’den geldi. Ekim Sonneberg’deki küçük biniciye ek olarak, Sonneberg’deki fındıkkıran 1920’lere kadar dünya oyuncak kentinin sembolü oldu.

19. XIII. Yüzyılda madencilik Aralık ayında Hizmet Dışı bırakıldıktan sonra, Cevher Dağları’ndaki insanlar çoğunlukla Seiffen, Olbernhau ve Neuhausen / Erzgeb arasındaki sözde oyuncak köşesinde arama yaptılar. yeni gelir kaynakları için. Ağırlıklı olarak sandalyeler ve mobilyalar gibi ahşaptan yapılmış dekoratif objelerin üretimi ve üretimine odaklandılar, aynı zamanda melekler ve madenciler, mum kemerleri, tütsü tütsü ve fındıkkıranlar gibi ahşap oyuncakların ve pencere figürlerinin üretimine odaklandılar. Jandarmalar, askerler veya krallar “Hebelmann” ın en popüler figürleri oldu. Friedrich Wilhelm Füchtner, bugün bilinen Erzgebirge şekli ve renginin ilk fındıkkıranını 1870 dolaylarında çevirdi. Kocaman ağızlı figürler saygı uyandırmalıdır. Bazı fındıkkıranlar da karikatür olarak yapıldı. Örneğin, Napolyon, Leipzig yakınlarındaki Milletler Savaşı’ndan sonra ve daha sonra Bismarck’tan sonra bir fındıkkıran olarak tasvir edildi.

Doğal olarak canlı renklerle boyanmış figürler de çocuklara hitap etti; Noel pazarlarında satıldılar ve yılın 19. Pazar günü satıldılar. XIX yüzyılda çocuk oyuncakları olarak kabul edildiler. Ancak işlevsel fındıkkıran, örneğin Art Nouveau aşamasında tasarımcılar tarafından da keşfedildi.

Almanya’dan hatıra : Alman çikolatası, Lezzetli bir rüya

Bilonu olarak Almanya’dan getirilen ve yüzlerimizi mutlulukla gülümseten harika Alman çikolatasını yazmak istedik. Almanya’dan en popüler hatıra olarak çikolata . Çocukluğumuzda Almanya’dan gelen amca ve teyzelere hasret kaldığımız zamanlara özlem duymak fena olmazdı. Ayrıca Almanya’dan bir dönüş uçuşundan sonra eli boş dönmemeniz için bir fırsat olacaktır, çünkü her zaman sizi bekleyen biri olacaktır.

Alman çikolatası Choceur – Nussknacker 1960’dan beri dünyanın en çok ithal edilen çikolatalarından biridir

Almanya ile çikolatanın ilişkisi sadece Almanya’dan gelen akrabalarımızla sınırlı değil. Alman çikolatası aynı zamanda dünyanın en çok ithal edilen çikolatalarından biridir. 2016 yılında Almanya çikolatasıyla dünya ihracat şampiyonu oldu. Almanların çikolata sevgisi sadece ihracatla sınırlı değil. Çikolata tüketmeye de çok düşkünler ve Köln’de bir de çikolata müzesi var. Köln’e seyahat etme imkanınız varsa Çikolata Müzesi’ni ziyaret etmenizi öneririz. Çikolatanın hikayesini izleyebilir, çikolatanın eşsiz lezzetini test edebilirsiniz.

Almanya’dan hatıra olarak farklı lezzetler . “Nussknacker” tam da akrabalarımızın Almanya’dan getirdiği çikolatadır. Bütün kuruyemişleri ve efsane çikolatası ile bir lokmada sizi çocukluğunuza götüreceğini ve nostaljik anılarda size eşlik edeceğini garanti ediyoruz. “Fındıkkıran”, “Choceur” markasının en bilinen ürünü olmasına rağmen, diğer çikolataların da kendine has tatları vardır. Yani Choceur’dan sonra hayatınızda hiç çikolata tatmamış gibi hissetmeniz mümkün. Almanya’da kaldıktan sonra eli boş dönmemenizi öneririz.

Çikolata’nın İçeriği

Bu yazı https://emreersahin.com.tr/ tarafından yazılmıştır .

Bu Ürünün Alternatifi 

Tek tek tatmak isteyenler için: “Schogetten” sloganı ile 

Bu efsanevi çikolata tadı farklı şekiller alıyor ve “Schogetten” markasıyla çikolata tutkunlarını etkiliyor. Çikolatayı parçalara ayırmanın dahiyane fikriyle 1962 yılında pralin formunda üretimiyle piyasaya çıkan ve şimdi Türkiye’de de bulunan bu çikolata, ilk günkü kadar lezzetlidir. “Schogetten” sevenler, tam yağlı süt, çilek, bitter, fındık gibi çeşitli çeşitlerin tadını çıkarabilir ve şimdi zencefil ve patlamış mısır gibi tatlar ile.

Evet arkadaşlar bugün size keyfe keder bir yazı paylaştım esenlikle kalın .

   Günaydın , yeni bir blog yazısından herkese merhaba , bugün İsviçre’den – Türkiye’ye tatile giden bir Türk vatandaşı olan Murat bey‘in canlı yayınlarını ve kısa öz geçmişini paylaşacağız . İsviçre – Türkiye arası yol durumunu anlatan , gurbetçi vatandaşlarımızı bilgilendiren bir blog yazısı olacağını umuyorum .

Peki , Murat Bozdoğan Kimdir ?

Murat Bozdoğan , 1967 yılında Almanya / Hildesheim doğumludur . Babası Türk vatandaşı olan Murat bey 3 – 3.5 yaşında Türkiye’ye kesin dönüş yapmıştır . Babası Türkiye’ye döndükten sonra ilk eşinden ayrılıyor ve yeni bir evlilik yapıyor . Mahkeme velayeti Murat bey‘in babasına veriyor . Murat bey‘in babası Türkiye’de ayakkabı işi yapıyor umduğu gibi kazanmayınca tekrardan yurt dışına çıkmayı planlıyor  . Murat bey‘in babası Almanca bildiği için ve mesleği olduğu için İsviçre’ye başvuruyor ve İsviçre Murat bey‘in babası ve annesini işçi olarak kabul ediyor . Murat bey‘in babası tekrar iş için İsviçre’ye göç ediyor . Murat Bozdoğan 5.ci sınıfa kadar Türkiye’de eğitim görüyor . Tabi yine kesin dönüş yapmayı planlayan Murat bey‘in ebeveynleri dönemiyor ve Murat bey‘i Türkiye’den İsviçre’ye getiriyor . 11 yaşında Türkiye’den İsviçre’ye gelen Murat bey adaptasyon sürecinde çok sıkıntılar çektiğini anlatıyor . En çok zorlandığı nokta yabancı dil ve iletişim konusu olan Murat bey İsviçre’de ilk gittiği okulda kendi ve bir İtalyan’ın okulda azınlık olan iki yabancı olduğunu anlatıyor.  Almanca dilini 1,5 yılda öğrendiğini söyleyen Murat bey ilk öğreniminden mezun olduktan sonra İsviçre’de meslek okulunda kalorifer ile ilgili bir bölüm okuduğunu anlatıyor aslında o dönemde araba mekaniği okumak isteyen Murat bey o sektörde iş  bulamadığını sonradan araba mekaniği bölümüne başvurmak için aslında herhangi bir araba alıp başvurduğunu anladığında çok olmasa da biraz pişman olduğunu anlattı ve şuan ki mesleğinden memnun olduğunu , gezmeyi ve çalışmayı sevdiğini ekledi . Bunun üzerine Murat bey , elektrik – elektronik , bilgisayar vb. meslek diplomalarını da aldığını anlatıyor . Şuan ki çalıştığı meslekte örneğin İsviçre’de elektrik ile uğraşıyorsa o mesleğin öğretim belgesini almak zorunda olduğunu bunun bir İsviçre iş kanunu olduğunu sözlerine ekliyor . İsviçre’ye geldiğinde ilk 4 – 5 hafta Türkiye’ye geri dönmek istediğini anlatan Murat bey özellikle en garipsediği şeylerden birini şu şekilde anlatıyor ” İsviçre’de bir markete girdiğimde 20 metrelik rafta boydan boya çikolata çeşitleri vardı ve şaşırdım geldiğim Bursa’nın Karacabey ilçesinde yaşadığım yerde  bakkalda bu kadar çeşit çikolatayı görmedim .” Cümlesini ekliyor . Özel hayatından bahseden Murat bey belirli bir süre bir kız arkadaşı ile yaşadığını , kamplar yaptıklarını , gezdiklerini anlatıyor . Eskiden uçak fiyatları pahalıydı cümlelerini kuran Murat bey eskiden 1 yeri 1 günlüğüne kiralamak için 100-110 İsviçre Frangı ödediğini anlatıyor . O yıllardan sonra evlendiğini anlatan Murat bey 19 yaşında bir erkek evladına sahip . İlk eşinden ayrılan Murat bey yeni bir evlilik yapıyor ve şuan yeni eşiyle bir hayat sürüyor .  Murat bey 54 yaşında İsviçre ikamet etmektedir . Evli ve 1 çocuk babasıdır , Şuan bir şirkette Teknisyen olarak çalışmaktadır . Çoğunlukla Youtube üzerinden İsviçre hakkında vlog ve sıla yolu canlı yayını yapmaktadır .

Murat Bozdoğan Youtube Kanalı : https://www.youtube.com/c/MuratBozdogan1967?sub_confirmation=1

Murat Bozdoğan İnstagram Sayfası : https://www.instagram.com/bozdogan1967/

İSVİÇRE – AVUSTURYA

ALMANYA

AVUSTURYA

MACARİSTAN

SIRBİSTAN

SIRBİSTAN Otel Fiyatları ve Konaklama

BULGARİSTAN

TÜRKİYE

İsviçre Hakkında Kısa Bilgiler

İsviçre veya resmi adıyla İsviçre Konfederasyonu, Batı, Orta ve Güney Avrupa’nın kesiştiği noktada bulunan bir ülkedir. Bern’in federal makamların koltuğu olduğu 26 kantondan oluşan federal bir cumhuriyettir. Lihtenştayn, Almanya, batıda Fransa, güneyde İtalya, doğuda Avusturya ile kuzey sınırında yer almaktadır.

İsviçre’nin Coğrafi Konumu – Politik Duruşu

İsviçre, Alpler, İsviçre Platosu ve Jura Dağları arasında bölünmüş, Aralık ayında denizi olmayan 41.285 km2 alana sahip bir ülkedir. Yaklaşık 8,5 milyon kişiden oluşan İsviçre nüfusu, çoğunlukla en büyük şehirlerin bulunduğu platoda yoğunlaşırken, Alpler bölgenin giderek daha fazla bölümünü işgal ediyor. Bu şehirler arasında iki küresel şehir ve ekonomik merkez olan Zürih ve Cenevre bulunmaktadır. Aralık. İsviçre Konfederasyonu uzun bir silahlı tarafsızlık geçmişine sahiptir – 1815’ten beri uluslararası bir savaş durumu olmamıştır – ve 2002’ye kadar Birleşmiş Milletler’e katılmamıştır. Bununla birlikte, aktif bir dış politika izlemekte ve genellikle dünya çapında barış inşası girişimlerine katılmaktadır. İsviçre aynı zamanda Kızıl Haç’ın doğduğu ülkedir ve en büyük ikinci BM merkezi de dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası organizasyona ev sahipliği yapmaktadır. Avrupa düzeyinde, Avrupa Serbest Ticaret Birliği’nin kurucu üyelerinden biridir ve Schengen Bölgesinin bir parçasıdır, ancak Avrupa Birliği ve Avrupa Ekonomik Alanı üyesi değildir.

Yazımızda bize içerik sunan Murat ağabeyime ve yol arkadaşlarına teşekkür ederiz . Yazımız canlı yayın seyrinde olduğu için sürekli güncellenecektir . Bugün paylaştığımız yazıda bize destek olan blog okurlarımıza teşekkür ederiz ., esenlikle kalın .