keynesyen ekonomi nedir – Bilonu https://bilonu.com Sosyal Paylaşım Platformu Fri, 17 May 2024 05:00:09 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.1 https://bilonu.com/wp-content/uploads/2022/03/cropped-favicon-32x32.png keynesyen ekonomi nedir – Bilonu https://bilonu.com 32 32 Ekonomi Biliminde Liberal, Neo-liberal ve Keynesyen Yaklaşımlar – 2024 https://bilonu.com/ekonomide-liberal-neo-liberal-keynes-yaklasimlari-2024/ https://bilonu.com/ekonomide-liberal-neo-liberal-keynes-yaklasimlari-2024/?noamp=mobile#respond Fri, 17 May 2024 05:00:09 +0000 https://bilonu.com/?p=867 Ekonomi Biliminde Liberal, Neo-liberal ve Keynesyen Yaklaşımlar - 2024
Ekonomi Biliminde Liberal, Neo-liberal ve Keynesyen Yaklaşımlar - 2024
   Hoş geldiniz, değerli okurlar! Bugün, ekonominin temel kavramlarından biri olan “Liberal, Neo-Liberal ve Keynesyen”...]]>
Ekonomi Biliminde Liberal, Neo-liberal ve Keynesyen Yaklaşımlar - 2024
Ekonomi Biliminde Liberal, Neo-liberal ve Keynesyen Yaklaşımlar - 2024

   Hoş geldiniz, değerli okurlar! Bugün, ekonominin temel kavramlarından biri olan “Liberal, Neo-Liberal ve Keynesyen” yaklaşımları ele alacağız. Ekonomi bilimine ait diğer blog yazılarımıza bakarak, ekonomi hakkında eksiklerinizi tamamlayabilirsiniz.

İsterseniz sırasıyla anlatmaya ve anlamaya başlayalım.

Liberal Yaklaşım:

   Liberal ekonomi yaklaşımı, serbest piyasa ekonomisini ve devlet müdahalesinin minimum seviyede olmasını savunur. Bu yaklaşıma göre, piyasalar doğal bir dengeye sahiptir ve devlet müdahalesi bu dengeyi bozabilir. Serbest piyasa ekonomisinin özgürlüğü artıracağına, refahı ve inovasyonu teşvik edeceğine inanılır. Liberal politikalar arasında düşük vergiler, serbest ticaret, düşük düzenleyici müdahaleler ve özel mülkiyet haklarının korunması yer alır.

Libertaryenizm ve liberalizm, her ikisi de bireysel özgürlük ve kısıtlı devlet müdahalesi gibi temel prensipleri paylaşsalar da, aralarında bazı önemli farklar bulunmaktadır. İşte bu farkları belirten anahtar noktalar:

  1. Devlet Müdahalesi:
    • Liberalizm: Liberalizm, genellikle devletin belirli alanlarda müdahale etmesini kabul eder. Bunlar arasında eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve emeklilik yardımları gibi alanlar bulunabilir. Devlet, toplumsal eşitliği teşvik etmek ve dezavantajlı gruplara destek sağlamak için sosyal politikalar uygulayabilir.
    • Libertaryenizm: Libertaryenizm, devlet müdahalesini mümkün olduğunca sınırlamayı savunur. Devletin görevi, temel adaleti sağlamak ve bireylerin haklarını korumaktır. Libertaryenler, devletin ekonomi, sosyal hizmetler ve kişisel yaşam üzerinde müdahalesinin minimal olmasını isterler.
  2. Ekonomi:
    • Liberalizm: Liberalizm, genellikle serbest piyasa ekonomisini destekler, ancak devletin rekabeti korumak, piyasa başarısızlıklarını düzeltmek ve refah devleti programları aracılığıyla sosyal adaleti teşvik etmek için müdahale etmesini kabul eder.
    • Libertaryenizm: Libertaryenizm, serbest piyasa ekonomisinin yanı sıra, devletin ekonomi üzerindeki müdahalesini minimumda tutmayı savunur. Vergilerin azaltılması, düzenlemelerin kaldırılması ve devlet harcamalarının büyük ölçüde azaltılması gibi politikaları destekler.
  3. Sosyal Politika:
    • Liberalizm: Liberalizm, sosyal politikalar aracılığıyla toplumsal eşitlik ve adaleti teşvik etmeye odaklanır. Eğitim, sağlık hizmetleri, işsizlik sigortası gibi sosyal programlar liberal politika alanına girer.
    • Libertaryenizm: Libertaryenizm, bireysel özgürlüğü korumanın ön planda olduğu için, sosyal politikaların kapsamının sınırlı olmasını ister. Devletin sosyal hizmetlerdeki rolünün minimize edilmesini ve bireylerin kendi ihtiyaçlarına kendilerinin bakmasını teşvik eder.

Bu farklar, her iki felsefenin de farklı yaklaşımlara sahip olduğunu ve farklı politika önerileri sunduğunu gösterir. Liberalizm, daha merkezi bir tutum alırken, libertaryenizm genellikle devletin müdahalesini mümkün olduğunca sınırlamayı amaçlar.

Neo-liberal Yaklaşım:

   Neo-liberalizm, klasik liberal yaklaşımları genişleterek, piyasa mekanizmalarının mümkün olduğunca serbest bırakılması gerektiğini savunur. Neo-liberal politikalar, devletin ekonomiye müdahalesini sınırlamak, kamu sektörünü küçültmek ve özelleştirmeyi teşvik etmek üzerine odaklanır. Bu yaklaşım, özellikle 1970’lerde ve 1980’lerde, önde gelen ekonomistler ve politik liderler tarafından yaygın olarak benimsenmiştir. Örneğin, Margaret Thatcher ve Ronald Reagan dönemlerinde bu tür politikalar uygulanmıştır.

Keynesyen Yaklaşım:

   Keynesyen ekonomi, Büyük Buhran   ( Y > C + I )   döneminde İngiliz iktisatçı John Maynard Keynes’in çalışmalarına dayanır. Keynes, serbest piyasa ekonomisinin otomatik olarak dengelenmeyeceğini, özellikle talep yetersizliği ve işsizlik gibi durumlarda devlet müdahalesinin gerekli olduğunu savunmuştur. Keynesyen politikalar, genellikle devlet harcamalarının artırılması, vergi indirimleri ve para politikalarının kullanılması yoluyla ekonomik canlanmayı teşvik etmeyi amaçlar. Bu yaklaşım, özellikle resesyon veya durgunluk dönemlerinde ekonomik istikrarı sağlamak için savunulur.

Y = C + I + G

Bu denklem, Keynesyen ekonomik modelin temel bir bileşenidir ve genellikle “toplamsal talep” denklemi olarak bilinir. Yani, bir ekonominin toplam geliri (Y), tüketim (C), yatırım (I) ve kamu harcamaları (G) toplamından oluşur.

– C, tüketimi (consumption) ifade eder. Halkın gelirine ve gelir seviyesine bağlı olarak harcadığı miktarı temsil eder.
– I, yatırımı (investment) temsil eder. İşletmelerin yeni üretim kapasiteleri oluşturmak için harcadığı miktarı ifade eder.
– G, kamu harcamalarını (government spending) ifade eder. Hükümetin mal ve hizmetlere yaptığı harcamaları temsil eder.

Bu denklem, ekonominin toplam talebini ölçer. Keynes, ekonomik durgunluk veya durgunluk dönemlerinde, toplam talebin yetersiz olduğunu ve bu nedenle hükümetin kamu harcamalarını artırarak talebi canlandırması gerektiğini savunmuştur. Bu denklemdeki G terimi, hükümetin ekonomik faaliyetlere doğrudan müdahale ettiği ve talebi artırmak için harcama yaptığı anlamına gelir.

Bu denklem, Keynesyen iktisat perspektifinden bakıldığında, ekonominin dengesizliklerini ve potansiyel olarak müdahale edilebilir alanlarını analiz etmek için kullanılır. Özellikle ekonomik krizler veya durgunluklar sırasında, hükümetler bu denklemi kullanarak ekonomik politikalarını belirleyebilirler, örneğin kamu harcamalarını artırarak veya vergi indirimleri yaparak toplam talebi canlandırabilirler.

John Maynard Keynes’in Özgeçmişi:

   John Maynard Keynes, 20. yüzyılın en etkili ekonomistlerinden biridir. 1883 yılında İngiltere’de doğdu. Cambridge Üniversitesi’nde eğitim aldı ve akademik kariyerine burada başladı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz hükümetinde ekonomi danışmanı olarak görev yaptı.

Keynes, 1920’lerin sonunda ve 1930’ların başında Büyük Buhran döneminde önemli bir ekonomik teori geliştirdi. Bu teori, “Keynesyen ekonomi” olarak bilinir. Keynes, bu dönemde hükümetlerin ekonomik krizlere müdahale etmesi gerektiğini savundu ve hükümetlerin harcamaları artırarak talebi canlandırabileceğini öne sürdü.

Keynes, 1936’da yayımladığı “Genel Teori” adlı kitabında bu fikirleri ayrıntılı olarak açıkladı. Bu kitap, modern makroekonomi alanında devrim niteliğinde bir eser olarak kabul edilir. Keynes’in teorileri, büyük ölçüde Keynesyen iktisat olarak anılan bir ekonomik okulun temelini oluşturdu.

Keynes, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Bretton Woods Anlaşması’nın müzakere edilmesinde de etkili oldu. Bu anlaşma, uluslararası finansal sistemin yeniden düzenlenmesine yol açtı ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın kurulmasını sağladı.

Keynes, 1946 yılında hayatını kaybetti, ancak ekonomi üzerindeki etkisi ve teorileri uzun yıllar boyunca tartışılmaya devam etti ve hala önemini koruyor.

Evet arkadaşlar, bugün Ekonomi biliminde liberal, neo-liberal ve keynesyen yaklaşımlar hakkında belirli başlı bilgiler aktardım. Yeni bir yazıda tekrar görüşmek üzere. 🙏🏻🥰

© Bu içeriğin telif hakları Emre ERŞAHİN ve BİLONU.COM sitesine aittir.

]]>
https://bilonu.com/ekonomide-liberal-neo-liberal-keynes-yaklasimlari-2024/feed/ 0
Ekonomi Nedir? Ekonominin Çeşitleri Nelerdir? 2023 https://bilonu.com/ekonomi-nedir-ekonominin-cesitleri-nelerdir-2023/ https://bilonu.com/ekonomi-nedir-ekonominin-cesitleri-nelerdir-2023/?noamp=mobile#comments Tue, 19 Dec 2023 21:26:54 +0000 https://bilonu.com/?p=655 What is economy?
What is economy?
Ekonomi Nedir?    Ekonomi, kaynakların nasıl üretildiği, dağıtıldığı ve tüketildiği gibi ekonomik faaliyetleri inceleyen bir...]]>
What is economy?
What is economy?

Ekonomi Nedir?

   Ekonomi, kaynakların nasıl üretildiği, dağıtıldığı ve tüketildiği gibi ekonomik faaliyetleri inceleyen bir sosyal bilim dalıdır.

Ekonomi, bir toplumun mal ve hizmet üretimi, dağıtımı ve tüketimiyle ilgili süreçleri analiz eder. Bu süreçler, bireylerin, firmaların ve hükümetlerin ekonomik kararlarını almasını içerir.

“Ekonomi” kelimesi, Yunanca kökenli bir kelimedir. Yunanca “oikonomia” kelimesi, “ev yönetimi” anlamına gelir. Bu kelime, “oikos” (ev) ve “nomos” (yönetim, kural) kelimelerinin birleşiminden oluşur.

Yunanca kökenli bu kelime, esasen antik Yunan düşünürleri tarafından ev yönetimi ve kaynakların düzenlenmesiyle ilgili kavramları ifade etmek için kullanılmıştır.

Ekonominin Keşfedilmesi ve Tarihsel Süreç

   Ekonominin keşfi, tarih boyunca birçok dönemde farklı kültürler ve düşünce okulları tarafından ele alınmıştır. İlk ekonomik düşünceler genellikle antik çağlara, özellikle de eski Yunan düşünürlerine dayandırılır.

  1. Antik Yunan: Ekonomik düşüncenin temelleri, antik Yunan düşünürleri arasında atılmıştır. Aristoteles, “Politika” adlı eserinde ekonomiyi inceleyen ilk düşünürlerden biriydi. Yunan filozofları, kaynak yönetimi, ticaret, para ve diğer ekonomik konular hakkında fikirler geliştirdiler.
  2. Orta Çağ: Orta Çağ’da, özellikle İslam medeniyeti, ekonomik düşünceye katkıda bulundu. İslam alimleri, ticaretin ve paranın nasıl işlediği gibi konularda önemli yazılar yazdılar.
  3. Merkantilizm (16. – 18. Yüzyıl): Merkantilist dönemde, devletin birikmiş altın ve gümüş rezervlerini artırmak amacıyla dış ticaretin desteklenmesi üzerine odaklanan bir ekonomik düşünce tarzı hakim oldu. Merkantilist düşünce, devlet müdahalesini savundu.
  4. Fizyokratlar (18. Yüzyıl): Fizyokratlar, ekonominin doğal yasaları olduğunu ve devlet müdahalesinin sınırlı olması gerektiğini savundular. François Quesnay, fizyokratların önde gelen temsilcilerindendi.
  5. Klasik Ekonomi (18. – 19. Yüzyıl): Adam Smith, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi düşünürler, serbest piyasa ekonomisinin ve rekabetin önemini vurgulayan klasik ekonomi okulunu kurdu. Adam Smith’in “Ulusal Ekonomi İncelemesi” (1776) eseri, modern ekonomik düşüncede önemli bir kilometre taşıdır.
  6. Neoklasik Ekonomi (19. – 20. Yüzyıl): Marginalizm ve matematiksel modellerin önem kazandığı bir dönemde, neoklasik ekonomi ortaya çıktı. Alfred Marshall ve Leon Walras gibi düşünürler, talep ve arz etrafında dönen bir model öne sürdüler.

Economy

Ekonominin tabelası  

 

Ekonominin Çeşitleri Nelerdir?

   Ekonomi, Mikro Ekonomi ve Makro Ekonomi olarak iki ana dalda incelenir.

Bunun yanı sıra, Gelişmiş Ekonomi, Gelişmekte Olan Ekonomi, Kapitalist Ekonomi, Sosyalist Ekonomi, Karma Ekonomi ve Güçlü Döviz Ekonomisi gibi ekonominin alt dalları da ekonominin çeşitleri arasında yer almaktadır.

Mikroekonomi Nedir?

Mikroekonomi, ekonominin daha küçük, spesifik birimlerini inceleyen bir dal olarak tanımlanır. Bu birimler bireyler, aileler, firmalar ve endüstriler olabilir. Mikroekonomi, bu birimlerin ekonomik davranışlarını, kararlarını ve etkileşimlerini anlamak için arz ve talep gibi temel kavramları kullanır. Fiyat belirleme, rekabet, tüketici tercihleri, üretim maliyetleri gibi mikroekonomik konular, ekonominin mikro düzeydeki yapı taşlarını oluşturur.

Makroekonomi Nedir?

Makroekonomi, ekonominin genel yapısını inceleyen bir disiplindir. Toplam talep, toplam arz, enflasyon, işsizlik gibi geniş ölçekli ekonomik göstergeleri ele alır. Makroekonomi, ulusal gelir, ekonomik büyüme, para politikaları, maliye politikaları gibi konuları inceler. Bu dal, ekonominin genel sağlığını ve toplumun refahını değerlendirir. Makroekonomik politika araçları, genellikle merkez bankası ve hükümet tarafından kullanılır ve ekonominin genel seyrini etkiler.

Mikroekonomi, genellikle bireyler, aileler, firmalar ve endüstriler gibi küçük ölçekli ekonomik birimleri inceleyen bir disiplindir. Mikroekonomik faaliyetler, bu birimler arasındaki ekonomik kararlar, etkileşimler ve ilişkilerle ilgilidir.

  1. Firmalar: İşletmeler, üretim, fiyatlandırma, pazarlama ve iş stratejileri gibi mikroekonomik konularda faaliyet gösterirler. Rekabet, talep tahminleri ve karar alma süreçleri mikroekonomik analizin bir parçasıdır.
  2. Bireyler ve Aileler: Bireylerin ve ailelerin tüketim kararları, tasarruf alışkanlıkları, işgücü katılımı ve harcama tercihleri mikroekonomik açıdan incelenir. Kişisel ekonomik davranışlar ve tercihler bu kapsamda değerlendirilir.
  3. Endüstriler: Belirli bir sektörde faaliyet gösteren firmalar arasındaki rekabet, fiyatlandırma stratejileri, girdi tedariki ve pazar payı gibi konular mikroekonomik analizin odak noktalarındandır.
  4. Pazarlar: Mikroekonomi, pazarların nasıl çalıştığı, rekabet düzeyi, fiyat oluşumu ve tüketici tercihlerini anlama amacıyla pazar dinamiklerini inceler.
  5. İşletmelerin İlgi Alanları: Mikroekonomi, işletmelerin üretim maliyetleri, kar marjları, talep elastisitesi gibi konulara odaklanır. Bu bilgiler, firmaların stratejik kararlar almasına yardımcı olur.
  6. Bireylerin İlgi Alanları: Mikroekonomi, bireylerin gelir, tüketim, tasarruf, eğitim ve sağlık gibi konulardaki ekonomik kararlarını anlamak için kullanılır.

Makroekonomi, genellikle ekonominin genel seviyesini inceleyen bir disiplindir ve büyük ölçekli ekonomik değişkenlere odaklanır. Makroekonomik faaliyetleri gerçekleştiren kuruluşlar ve aktörler şunlardır:

  1. Merkez Bankaları: Merkez bankaları, para politikalarını belirler ve uygular. Para arzını kontrol eder, faiz oranlarını belirler ve genel ekonomik istikrarı sağlamak için çeşitli araçları kullanır.
  2. Hükümetler: Hükümetler, mali politikaları kullanarak ekonomik istikrarı etkiler. Bütçe politikaları, vergi politikaları ve harcama politikaları gibi araçlarla ekonomik büyümeyi destekler veya enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışır.
  3. Uluslararası Kuruluşlar: Uluslararası finans kuruluşları, küresel ekonomik istikrarı sağlamak ve ülkeler arasında ekonomik işbirliğini teşvik etmek amacıyla faaliyet gösterir. Örnek olarak Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gösterilebilir.
  4. Makroekonomik Araştırma Enstitüleri: Çeşitli ekonomik ve finansal konuları araştıran, analiz eden ve politika önerileri sunan araştırma enstitüleri, hükümetlerin, merkez bankalarının ve diğer kuruluşların politika oluşturma süreçlerine katkıda bulunur.
  5. İstatistik Kurumları: Makroekonomik göstergeleri ölçen ve analiz eden resmi istatistik kurumları, ekonominin genel performansı hakkında veri sağlar. Bu kurumlar, ulusal gelir, işsizlik oranı, enflasyon oranı gibi makroekonomik göstergeleri düzenli olarak raporlar.
  6. Ekonometri Uzmanları: Ekonometri, istatistik ve matematiksel yöntemleri kullanarak ekonomik modeller oluşturan ve bu modelleri analiz eden bir alandır. Ekonometri uzmanları, makroekonomik fenomenleri açıklamak ve öngörmek için çeşitli modeller geliştirir.

Evet, arkadaşlar, sizinle birlikte ekonomi ve ekonomi çeşitleri hakkında konuştuk. Blog sayfamdaki yeni yazıları takip etmek için Web sitemizi ve X sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Bu yazının tüm telif hakları Emre Erşahin‘e aittir. © Emre Erşahin. 

 

]]>
https://bilonu.com/ekonomi-nedir-ekonominin-cesitleri-nelerdir-2023/feed/ 1